Rükû

Bu yazımızda hakkında çok az şey bilinen Rükû'in büyüleyici dünyasını keşfedeceğiz. Rükû yıllardır tartışma ve araştırma konusu olmuştur ancak hala çözülmesi gereken birçok gizem vardır. Rükû, kökeninden toplum üzerindeki etkisine kadar tarihte silinmez bir iz bıraktı. Bu makale aracılığıyla, Rükû hakkındaki en ilgi çekici ve bilinmeyen ayrıntılara dalacağız ve onun günlük yaşamın farklı yönlerindeki önemini ve alaka düzeyini keşfedeceğiz. Sizi şaşırtacak tüm ilgili verileri ve merak edilenleri öğrenebileceğiniz Rükû evrenine derinlemesine bir dalışa hazır olun.

Rükûya durmuş Müslümanlar

Rükû, namazın şartlarından biri. Namaz kılan birisi, kıraâtten sonra, tekbir getirerek rükûya eğilir. Rükûda, erkekler parmaklarını açıp, dizlerin üstüne koyar. Sırtını ve başını düz bacaklar ve kollar dik tutulur. Kadınlar ise parmaklarını açmaz. Sırtını ve başını hafif eğik olacak şekilde eğilirler. Rükûda en az üç kere "Sübhâne rabbiyel-azîm" der. Eğer erkek cemaatle kılıyorsa üç kere okuyamadan, imam başını kaldırırsa, o da hemen kaldırır. Rükûdan kalkarken "Semi'Allahü limen hamideh" demek, imama ve yalnız kılana sünnettir. Cemaat bunu söylemez. Bunun arkasından, yalnız kılan ve cemaat, hemen "Rabbenâ lekel-hamd" der ve dik durulur ve "Allahü ekber" diyerek secdeye varılır.

Dış bağlantılar

  • Dalgın, Nihat (2008). Rükû. İslâm Ansiklopedisi. 35. Türkiye Diyanet Vakfı. s. 286.