Su siğilleri konusu tarih boyunca defalarca tartışılan ve analiz edilen bir konudur. Antik çağlardan modern çağa kadar Su siğilleri tartışmanın, araştırmanın ve düşüncenin konusu olmuştur. Etkisi siyasetten kültüre, ekonomiden genel olarak topluma kadar hayatın farklı alanlarına uzanıyor. Zamanla Su siğilleri'in farklı anlamlar kazanması ve farklı şekillerde yorumlanması, günümüz dünyasında önemine ve güncelliğine katkıda bulunmuştur. Bu yazıda Su siğilleri ile ilgili farklı yönleri inceleyeceğiz ve onun günlük gerçekliğimizdeki etkisine ve sonuçlarına ışık tutmaya çalışacağız.
Molluscum contagiosum (MC) | |
---|---|
Diğer adlar | Su siğilleri |
![]() | |
Uzmanlık | Enfeksiyon hastalıkları, Dermatoloji ![]() |
Belirtiler | Ortasında bir çukur bulunan küçük, kabarık, pembe lezyonlar[1] |
Risk faktörü | Zayıf bağışıklık sistemi, atopik dermatit, kalabalık yaşam koşulları[2] |
Tanı | Dış görünüşe dayalı[3] |
Tedavi | dondurma, lezyonun açılması ve içinin kazınması, lazer tedavisi[4] |
İlaç | Simetidin, podofilotoksin[4] |
Molluscum contagiosum (MC) veya su siğilleri, merkezinde çukur bulunan küçük, kabarık pembe lezyonlar oluşturan viral bir cilt enfeksiyonudur.[1] Bunlar bazen kaşıntılı veya ağrılı olabilir ve tek tek veya gruplar halinde ortaya çıkabilir.[1] Cildin herhangi bir bölgesi ortaya çıkan siğiller, en sık karın, bacaklar, kollar, boyun, genital bölge ve yüz bölgelerinde görülmektedir.[1] Lezyonların başlangıcı, enfeksiyondan yaklaşık yedi hafta sonradır.[3] Genellikle bir yıl içinde iz bırakmadan kaybolurlar.[1]
Enfeksiyona molluscum contagiosum virüsü (MCV) adı verilen bir çiçek virüsü neden olur.[1] Virüs, cinsel aktivite de dahil olmak üzere doğrudan temas yoluyla veya havlu gibi kirli nesneler yoluyla yayılır.[5] Durum aynı zamanda kişinin kendisi tarafından vücudun diğer bölgelerine de yayılabilir.[5] Risk faktörleri arasında zayıf bağışıklık sistemi, atopik dermatit ve kalabalık ortamlarda yaşanması yer alır.[2] Bir enfeksiyondan sonra tekrar enfekte olmak mümkündür.[6] Tanı genellikle lezyonların orataya çıkması ile görünür.[3]
Önleyici eylemler, el yıkamayı ve kişisel eşyaları paylaşmamayı içerir.[7] Tedavi gerekli olmasa da, bazı hastalar kozmetik nedenlerle veya yayılmayı önlemek için lezyonların çıkarılmasını isteyebilir.[4] Çıkarma, dondurma, lazer tedavisi veya lezyonun açılıp içinin kazınması ile gerçekleşebilir.[4] Ancak lezyonun kazınması yara izine neden olabilir.[6] Ağız yoluyla alınan simetidin ilacı veya cilde uygulanan podofilotoksin, kantaridin veya potasyum hidroksit kremi de kullanılabilir.[4][8]
2010 yılı itibarıyla dünya çapında milyonlarca insan molluscum contagiosum hastalığından etkilenmiştir (yaklaış 122 milyon).[9] Bir ila on yaş arasındaki çocuklarda daha yaygındır.[2] 1966'dan sonra Amerika Birleşik Devletleri'nde vaka artışları oldukça yükselmiştir.[2] Enfeksiyona sahip olmak, çocuğu okuldan veya kreşten uzak tutmayı gerektirmemektedir.[10]