Bugünkü makalemizde Tanımlık konusunu derinlemesine inceleyeceğiz, etkilerini, özelliklerini ve olası uygulamalarını inceleyeceğiz. Tanımlık, çeşitli alanlarda ilgi ve tartışma konusu olan, çelişkili görüşler yaratan ve yerleşik kavramlara meydan okuyan bir konudur. Bu makale boyunca Tanımlık'in geçmişini inceleyeceğiz, bugünkü önemini analiz edeceğiz ve farklı bağlamlardaki etkisini inceleyeceğiz. Ayrıca, Tanımlık etrafında var olan farklı bakış açıları üzerinde duracağız ve bu konunun karmaşıklığını anlamamıza olanak tanıyan panoramik bir görünüm sunacağız. Eleştirel ve zenginleştirici bir bakışla, bilgiyi zenginleştirmek ve anlamı ve önemi üzerine derinlemesine düşünmeyi teşvik etmek amacıyla Tanımlık'in birçok yönünü ele alacağız.
Tanımlık, tanım edatı, harf-ı târif veya artikel; bir isimle birlikte kullanılan bir sözcük olup o isme nasıl değinildiğini belirtir. O sözcüğün belirli veya belirsiz, bilinir veya bilinmez olduğuna ilişkin bilgi verir. Türkçede olmayan tanımlık sınıfı, Hint-Avrupa dillerinin birçoğunda bulunur.
Dil bilimciler, tanımlıkları belirleyiciler sınıfına koyarlar.
Tanımlıkların çeşitli fonksiyonları olabilir:
Bazı dillerde belirli tanımlık bir ek olarak sözcüğün sonuna gelir.
Arapçada belirsiz tanımlık yokken belirli tanımlık, sözcüğün önüne getirilen bir ektir: بيت (bejt(un)) ev, البيت (al-bejt(u)), (söz konusu) ev
Arnavutçada belirli tanımlık, sözcüğün sonuna getirilen bir harftir: shtëpi, ev shtëpia, (söz konusu) ev
Fransızcada yalnızca iki adet cinsiyet bulunduğundan (feminin ve masculin) iki temel tanımlık vardır. Tanımlıklar kendi içlerinde tekil ve çoğul olmak üzere ikiye ayrılırlar. Çoğul tanımlıklar genellikle cinsiyet taşımazlar. Bunun dışında Fransızca, belirli (le, la, les) ve belirsiz (un, une, des) tanımlıkları da birbirinden ayırmaktadır.
Belirli tanımlıklar diğer dillerde de olduğu gibi doğrudan ve net bir biçimde tanımlanan sözcükler için kullanılır.
Le frère de Marie habite à Nantes. (Marie'nin kardeşi Nantes'de oturuyor.) → Bu cümleden herhangi bir erkek kardeşten ziyade, net bir biçimde Marie'nin kardeşi ifade edilmektedir.
La maison de mes parents est grande. (Ebeveynlerimin evi büyük.) → Burada da net bir biçimde kime ait olduğu belli olan bir evden söz edilmektedir. Bu nedenle belirli tanımlık kullanılmaktadır.
J'aime les fleurs de Marie ! (Marie'nin çiçeklerini seviyorum!) → Bu cümleden de anlaşıldığı üzere tam olarak hangi çiçeklerin sevildiği net bir biçimde belirlenmiş değildir.
Marie a un frère. (Marie'nin bir kardeşi var.) Mes parents habitent dans une maison rouge. (Annem ve babam kırmızı bir evde oturuyorlar.) J'aime des fleurs. (Çiçekleri severim.) → Verilen tüm örneklerde bahsi geçen sözcük net bir biçimde açıklanmış değildir. Hangi kardeş, hangi ev, hangi çiçekler gibi sorular cevaplanamamaktadır.
Ayrıca bakınız Parçasal tanımlık
İzlandacada belirli tanımlık, sözcüğün sonuna getirilen bir ektir: hestur, at; hesturinn, (söz konusu) at
Norveççede belirli tanımlık, sözcüğün sonuna getirilen bir ektir:
hest: at;
hesten: (söz konusu edilen) at
Tanımlada eklenen "en" eki İngilizce'de kullanılan "the" ekinin işlevini görmektedir.
Rumencede belirli tanımlık, sözcüğün sonuna getirilen bir ektir: drum, yol; drumul, (söz konusu) yol
Türkçede ayrı bir sözcük olarak belirli tanımlık bulunmamasına rağmen belirtme eki -i bazı cümlelerde benzer bir işlevi yerine getirir.[1]
Benzer şekilde "bir" sıfatı da bazen belirsiz tanımlık fonksiyonunu yerine getirir:
![]() | Dilbilim ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |