Bu yazıda Tuzla (tuz üretimi) konusunu analiz edip derinlemesine inceleyeceğiz. Yıllar boyunca Tuzla (tuz üretimi), çeşitli alanlarda birçok insanın araştırma ve ilgi konusu olmuştur. Psikolojiden astronomiye, tarih, edebiyat ve sosyolojiye kadar Tuzla (tuz üretimi) yinelenen ve alakalı bir konu olmuştur. Bu makalede, Tuzla (tuz üretimi)'in kökenlerinden günümüz toplumu üzerindeki etkisine kadar farklı yönlerini keşfetmeyi amaçlıyoruz. Günümüz dünyasındaki önemini derinlemesine ve tam olarak anlamaya çalışarak kültür, bilim, sanat ve günlük yaşam üzerindeki etkisini analiz edeceğiz.
"Tuzla" buraya yönlendirilmektedir. Coğrafi oluşum olan doğal tuzlalar için Tuz tavası sayfasına bakınız.
Başlığın diğer anlamları için Tuzla sayfasına bakınız.
Tuzla, deniz suyundan veya diğer tuzlu sulardan tuz çıkarmak için tasarlanmış sığ bir yapay tuz tavasıdır. Tuzlalar sığ ve büyüktür çünkü bu şekilde güneş ışığının deniz suyuna ulaşması daha kolay olmaktadır. Doğal tuz tavaları da suyun buharlaşması ve geride tuz bırakmasıyla oluşan jeolojik oluşumlardır. Bahamalar'daki Büyük Inagua'da veya Mogadişu'nun birkaç kilometre güneyindeki Jasiira'da bulunan, deniz suyunun tutulduğu ve güneşte buharlaşmaya bırakıldığı göletler gibi tuzlalar, doğal hâllerinden çok az farklıdır.
Deniz suyu veya salamura, tuzlanın büyük havuzlarına beslenir. Su, doğal buharlaşma yoluyla çekilirek arta kalan tuzun hasat edilmesine olanak verir.
Tuzlalar, aynı zamanda tehlikedeki türleri de içerebilecek birçok su kuşu türü için verimli bir dinlenme ve beslenme alanıdır.[1] Tuzla havuzları genellikle bentlerle ayrılır. Tuzlalar, tuz havuzu, tuzla havuzu, tuz tavası veya tuzla tavası olarak da adlandırılabilir.
Sicilya'daki antik tuzlalar Marsala ve Trapani. Fenike döneminden beri burada tuz üretlimektedir ve yakınlardaki Mozia'da arkeolojik kanıtlar hâlâ mevcuttur.
Baleni'nin Tsonga kadınları tarafından Küçük Letaba Nehri'nde sürdürülen tuz hasadı, Güney Afrika, Limpopo.[6]
II. Dünya Savaşı'na kadar Mısır'da İskenderiye yakınlarındaki deniz suyundan özel bir şekilde tuz çıkarılıyordu. Direkler tuzlaların üzerine yerleştiriliyor ve üstleri birkaç metre deniz suyuyla kaplanıyordu. Zamanla deniz suyu buharlaşıyor ve kalan tuz, hasadın daha kolayca yapıldığı direğin üstünde kalıyordu.[7]
Arjantin'deki bir lityum madenindeki tuz buharlaştırma havuzları. Bu salar'daki salamura, lityum açısından zengindir ve maden işletmesi, salamurayı havuzlar içinde yoğunlaştırır.
^"Baleni Cultural Camp". African Ivory Route. Transfrontier Parks Destinations. 6 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2019.