Dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çeken Vesprim Kuşatması'in büyüleyici dünyasına gelin birlikte bakalım. Toplum üzerindeki etkisi, tarihsel önemi veya kültürel alandaki etkisi nedeniyle Vesprim Kuşatması günlük konuşma konusu haline geldi. Yıllar boyunca ilgi ve tartışmalara yol açarak hayatımızdaki anlamı ve imaları üzerine derin düşüncelere ve analizlere yol açtı. Bu makalede, Vesprim Kuşatması'in çeşitli yönlerini keşfederek, mevcut bağlamda önemini ve alaka düzeyini daha iyi anlamamızı sağlayacak yeni ve zenginleştirici bir vizyon sunacağız.
Vesprim Kuşatması | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı | |||||||||
![]() Vesprim Kuşatması, Wilhelm Peter Zimmermann (1593) | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
![]() |
![]() | ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() | ||||||||
Güçler | |||||||||
On binlerce asker 30 top | 1.200 asker | ||||||||
Kayıplar | |||||||||
2.000–4.000 ölü ve yaralı |
Yüzlerce ölü Yüzlerce esir Onlarca firari |
Vesprim Kuşatması[b] Ekim 1593'te Osmanlı İmparatorluğu tarafından Askerî Sınır Bölgesi'nde bulunan ve 1566'dan beri Habsburg egemenliğinde olan Vesprim şehrine karşı gerçekleştirilen bir askerî kuşatmadır.[2] Osmanlı kuvvetlerine Koca Sinan Paşa komuta ederken, Habsburg garnizonunun komutanlığını Ferdinánd Zamaria üstlenmiştir. Kuşatma, 1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı'nın ilk büyük çatışması kabul edilir ve Osmanlıların şehri ele geçirmesiyle sonuçlanmıştır.[3]
Safevîler ile uzun süren bir savaştan galip çıkan Osmanlı İmparatorluğu, gözlerini Orta Avrupa'ya çevirmiş durumdaydı. Osmanlı ve Kutsal Roma İmparatorluğu arasında Askerî Sınır Bölgesi boyunca çatışmalar yaygındı; bu çatışmaların başlıca sorumluları ise akıncılar ve uskoklardı .[4] İmparator II. Rudolf aynı zamanda yıllık 30.000 Macar dükası tutarındaki vergiyi 1568 Edirne Antlaşması hükümleri doğrultusunda Sultan III. Murad’a ödemekte başarısız oluyordu.[5] Bu birleşik faktörler ilişkileri büyük ölçüde zorladı ve Sisak Muharebesi’nin sonucunda Osmanlılar, 29 Temmuz 1593'te Habsburg Monarşisi'ne savaş ilan ederek karşılık verdi. Böylece Osmanlı İmparatorluğu, 1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı (veya Uzun Türk Savaşı) olarak bilinen 13 yıllık çatışmaya sürüklendi.[1]
Ekim 1593 itibarıyla 87 yaşındaki Koca Sinan Paşa on binlerce askerden oluşan bir ordu toplamıştı.[6] Paşa, oğlu ve Yunanistan Beylerbeyi Mehmed Paşa ile birlikte Askerî Sınır Bölgesi'ne doğru ilerledi. İstolni Belgrad'a ulaşan (şehir 1543 Kuşatması'ndan beri Osmanlı kontrolü altındaydı)[7] Sinan Paşa, Budin Eyaleti Beylerbeyi Sokulluzade Hasan Paşa ile birlikte Vesprim'e doğru ilerledi.[8]
Vesprim'e ulaşan Sinan Paşa şehri kuşattı. Garnizon, çoğunluğu Alman landsknechtlerden oluşan 1.200 askerden ibaretti. Komutanları Ferdinánd Zamaria ve Baron András György Hofkirchen idi. Sinan Paşa, kaleye karşı birkaç saldırı düzenledi ancak başlangıçta pek başarılı olamadı. Ağır yağmurların ardından Paşa saldırıları yeniden başlatarak yoğunlaştırdı. Şehrin duvarları ciddi şekilde hasar görmesine rağmen muhafızlar şehri savunmaya kararlıydı. Bu durum Sinan Paşa'yı, İstolni Belgrad'dan 100 öküz ile taşınan iki ek kuşatma makinesi getirtmeye sevk etti. Makineler sayesinde şehrin bir kulesi ciddi şekilde tahrip oldu ve yerleşim yerinde büyük yangınlar çıktı. Savunucuların morali çökerken, şehrin kaymakamı Ferdinánd Samarjay, kahramanca ölmenin korkakça kaçmaktan daha iyi olduğunu savunan bir konuşma yaptı. Ancak bu konuşma, tüm çabaların boşuna olduğuna inandıkları için hasar gören duvarları onarmayı reddeden askerlerin azalan iyimserliği üzerinde pek etkili olmadı.[9]
Vesprim'in çöküşün eşiğinde olduğunu kabul eden komutanlar, bir kaçış planı hazırlamak amacıyla toplantı düzenlediler. Hayatta kalanların yakındaki orman üzerinden kaçmaları planlanırken, Sinan Paşa kuvvetlerini ikiye böldü. Garnizon, kaçışı başlatmak için şehri çevreleyen duvarın bir bölümünü yıktı. Onlarca kişi başarılı bir şekilde kaçmayı başarsa da, Yeniçerileri tuzağa düşürmek amacıyla yerleştirilen barut fıçılarının bir pazarda patlamasıyla birçok kişi hayatını kaybetti; her iki taraf da kayıplar verdi. Gürültüyü duyan diğer Osmanlı askerleri, kaçan Alman ve Macarların peşine düşerek yüzlercesini öldürdü veya esir aldı. Tüm komutanlar ile şehir ele geçirildi. Toplamda Osmanlılar 2.000–4.000 yaralı veya ölü verdi, öte yandan Sinan Paşa ciddi şekilde yaralandı.[9]
Kuşatmanın tarihi tartışmalıdır. Bazı tarihçiler kuşatmanın 3 ile 6 Ekim arasında gerçekleştiğini öne sürerken,[8] diğerleri kuşatmanın 13 Ekim'de sona erdiğini belirtmiştir.[10][11] Kuşatmanın süresi de bir tartışma konusudur. Bazı tarihçiler kuşatmanın üç gün sürdüğünü yazmışken,[8] bazıları dört gün sürdüğünü ileri sürmüştür.[12]
Vesprim'de yalnızca iki gün kalan Koca Sinan Paşa, Polata'ya doğru ilerledi ve şehri iki günde ele geçirdi.[9] Vesprim ve etrafı ise Budin Eyaleti'nin bir sancağı hâline getirildi ve bölgeyi yönetmek üzere İskender adında bir sancakbeyi atandı.[2]