11 Eylül saldırıları ile ilgili komplo teorileri

11 Eylül saldırıları ile ilgili komplo teorileri, 11 Eylül 2001 günü gerçekleşen ve 11 Eylül saldırıları olarak adlandırılan olayların sahte bayrak saldırısı olduğuna dair çeşitli komplo teorileridir. Kimi iddialara göre 11 Eylül olayları Amerikan hükûmeti ve gizli servisleri tarafından Orta Doğu'ya ve Afganistan'a yönelik işgal faaliyetlerini meşrulaştırmak, ülke ve dünya kamuoyunun desteğini almak amacıyla düzenlenmiş senaryolardır. New York Times gazetesi tarafından yapılan bir ankete göre her dört Amerikalıdan üçü hükûmetin 11 Eylül olayları ile ilgili doğruları söylemediğinden şüphelendiğini belirtmiştir.

Saldırıların sonrasından günümüze kadar olan süreçte, ABD içinden ve dışından çeşitli kişi ve gruplar tarafından, saldırıların Amerikan hükûmeti veya gizli servisleri tarafından düzenlendiğine dair çeşitli komplo teorileri ileri sürülmüştür.

Bazı çevreler tarafından konuyla ilgili olarak başta Orta Doğu'ya yönelik bir işgal harekâtı başlatmak için gerekçe oluşturabilmek amacıyla saldırının özellikle ABD yönetimi tarafından gerçekleştirildiği teorisi başta olmak üzere çeşitli komplo teorileri ortaya atılmaktadır.

Amerikan Hükûmeti Tarafından Yapılan Resmî Açıklama

11 Eylül 2001 günü Usame Bin Ladin'e bağlı teröristlerce kaçırılan iki yolcu uçağı, New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelere özenle hesaplanmış noktalardan çarpmışlardır. Meydana gelen patlamalar sonucu her iki kule de çökmüştür.

Üçüncü bir uçak Washington, DC'deki Pentagon binasına çakılmıştır.

Dördüncü uçak, yolcularla teröristler arasında gerçekleştiği iddia edilen mücadele sonucunda 240 km kadar ötede Pensilvanya kırsalına düşmüştür.

Olaylarda 2.974 sivil ABD vatandaşı ölmüştür. 24 kişi ise halen kayıp olarak listelenmektedir.

Medyanın, Amerikan ve İngiliz Hükûmetlerinin Tepkisi

Amerikan hükûmeti 11 Eylül olaylarının bir komplo olduğunu ileri süren Loose Change isimli filmdeki iddiaları yalanlamış ve lanetlemiştir. Medyanın bu olayın üzerine giden görüntü ve programların kamuoyundan sakladığını iddia etmesi, gerçeklerin gizlendiği teorisini doğurmuştur.

Irak'ın işgalinde Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte hareket eden Birleşik Krallık İşçi Partisi milletvekili ve kabineden sorumlu devlet bakanı Michael Meacher, 11 Eylül olaylarının gerçekliğini soruşturmaktadır. Meacher, 2006 yılında Loose Change isimli filmin Avam Kamarası'nda izlenmesini önermiş, daha sonra bu fikrinden vazgeçmiştir. 11 Eylül olayları ile ilgili olarak şöyle demiştir: "Böylesine devasa öneme haiz bir olayın bu şekilde sırra gömülmesine modern tarihte daha önce hiç rastlanmamıştır. Anahtar konumundaki bazı gerçekler, mümkün ve anlaşılabilir bir temele dayandırılarak açıklanamamış durumdadır."

Michael Meacher'ın bu sözleri Claremont İlahiyat Okulu'nda itibarlı bir profesör ve filozof olan David Ray Griffin'in en çok satanlar listesindeki kitabı Yeni Pearl Harbor'a (İngilizce: The New Pearl Harbor) önsöz olmuştur. Kitaba bu ismin verilmesinin sebebi, dönemin başkanı Franklin D. Roosevelt'in ABD'yi II. Dünya Savaşı'na sokabilmek için Japonların Pearl Harbor'u bombalamalarına izin verdiği iddialarıdır.

Profesör Griffin'e ve diğer bazı komplo teorisyenlerine göre 11 Eylül saldırıları, Northwoods Operasyonu'nun bir kopyasıdır. Northwoods Operasyonu, dönemin ABD başkanı Kennedy tarafından Küba lideri Fidel Castro'yu devirmek amacıyla hazırlanmış bir plandır. Bu plana göre ABD'de terör saldırıları meydana getirilecek, saldırılar komünist Küba'nın üzerine atılacak ve Küba işgal edilecektir. Ancak bu plan hayata geçirilmemiştir.

İran Hükûmetinin Tepkisi

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, 6 Mart 2010'da yaptığı bir konuşmada 11 Eylül saldırısında İkiz Kuleler'in çökmesini "karmaşık bir istihbarat senaryosu ve eylemi" olarak nitelemiştir. Ahmedinejad, "11 Eylül olayı terörizme karşı kampanya için bir bahane ve Afganistan'a karşı savaşın hazırlığı olarak kullanılan büyük bir uydurmadır" diye konuşmuştur.

Kulelerin Yıkılması

Kulelerin yıkılış şeklinin planlanmış yıkımlar gibi olduğu öne sürülmüştür. Buna gerekçe olarak da uçakların çarpması sonucu yana yatıp etrafındaki binaların üstüne düşmek yerine bir yıkım firması tarafından kontrollü patlatma metodu ile yıkıma hazırlanmışçasına doğrudan kendi üzerlerine yıkılmaları örnek gösterilmiştir. Fiziksel olarak mümkün kabul edilse de komplo teorisyenleri, bu konunun çeşitli şüpheleri üstüne çektiğini iddia etmektedirler. Ayrıca, binaların yıkılma hızının hemen hemen serbest düşme hızında oluşunun da şüpheleri arttırdığı söylenmektedir.

Kulelerin yıkılış şekli üzerine ciddi araştırmalar yapmış olan fizik profesörü Stephen E. Jones, toz kalıntılarında termit (alüminyum, demir oksit karışımı) kullanıldığını tespit etmiştir.

Uçakların Gerçekliği

Video görüntüleri incelendiğinde güneydeki kuleye çarpan uçağın camlarının görülmediği ve United Airlines logosunun olmadığı, bu uçağın Amerika Birleşik Devletleri Ordusu'nda kullanılan Boeing 767 tipi yakıt ikmal uçağı olduğu öne sürülmüştür. Motorlarının ise Boeing 767 tipi yolcu uçağına ait olmadığı, sebep olarak da 767’lerin motor çapının üç metre, görüntüdeki uçağın motorlarının ise daha küçük olduğu ileri sürülmüştür.

Pentagon Olayı

Pentagon'a çarpan uçakla alakalı olarak şunlar ileri sürülmüştür:

İstihbarat Açıkları

Hazırlıklarının yıllar sürdüğü ve yüzlerce kişinin fiilen katkıda bulunduğu tahmin edilen böylesine geniş çaplı bir terör saldırısının Dünya'nın en büyük istihbarat ağına sahip Amerika Birleşik Devletleri tarafından fark edilememesi ve engellenememesi de şüpheleri arttırmıştır.

Loose Change

20'li yaşlardaki üç genç tarafından hazırlanan Loose Change isimli bir saatlik video büyük yankı uyandırmıştır. 11 Eylül olaylarının Amerikan hükûmeti tarafından planlandığını iddia eden video, 12 ülke televizyonlarında yayınlanmış, 50 milyon izleyiciye ulaşmıştır. Hâlen internette bulunmaktadır.

Daha sonra bu filmdeki iddiaları çürütmeye yönelik "İngilizceScrew the Loose Change" isimli bir film hazırlanmıştır.

Birleşik Krallık İşçi Partisi milletvekili ve kabineden sorumlu devlet bakanı Michael Meacher, 11 Eylül olaylarını soruşturmaktadır (yukarıya bakınız).

ABD halkının bir bölümü, 11 Eylül'ün yeniden soruşturulmasını istemektedir.

Fahrenheit 9/11

Saldırıdan üç sene sonra Başkan Bush'un (Bin Ladin ailesi dahil) Suudi sermayesiyle ticarî ortaklıkları olduğunu anlatan ve Bush hükûmetinin 11 Eylül saldırılarını önceden bildiğini ima eden Fahrenheit 9/11 (Fahrenhayt 11 Eylül) isimli, Michael Moore imzalı bir belgesel film vizyona girmiş ve bütün Dünya'da geniş yankı uyandırmıştır.

Antoine Vitkine, bu filmdeki iddiaları çürütebilmek için Yeni Şarlatanlar adlı bir kitap yazmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d e Sue Reid, Daily Mail, 10 Şubat 2007, s.18
  2. ^ a b Son güncelleme 16 Şubat 2007
  3. ^ "11 Eylül büyük bir uydurma". 10 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2020. 
  4. ^ 11 Eylül Terör Saldırısı. Dördüncü Uça ABD Hava Kuvvetleri Tarafından Vuruldu., zizuhotel.ru, 8 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 8 Ekim 2020 
  5. ^ Sue" Reid, Daily Mail, 10 Şubat 2007, s.18
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2012. 
  7. ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ekim 2020.