Günümüz dünyasında Abdülkerim Paşa (Kaptan-ı derya) dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çeken bir konudur. Abdülkerim Paşa (Kaptan-ı derya) toplum, kültür ve ekonomi üzerindeki etkisiyle tutkulu bir tartışma ve tartışma konusu haline geldi. Abdülkerim Paşa (Kaptan-ı derya), kökeninden bugünkü evrimine kadar tarihte silinmez bir iz bıraktı ve modern dünyada güncelliğini korumaya devam ediyor. Bu makalede, hayatımız üzerindeki etkisini daha iyi anlamak için Abdülkerim Paşa (Kaptan-ı derya)'in öneminden sonuçlarına kadar çeşitli yönlerini inceleyeceğiz.
Abdülkerim Paşa (ö. 1761), Osmanlı Kaptan-ı deryası.
Abdülkerim Paşa, Ekim 1761'de Tersane-i Amire'de inşa edilen yeni gemilerden de oluşan Osmanlı donanması'yla mutad Akdeniz devriyesini yaparken İstanköy adasına uğradı. Kapudane-i Hümayun adlı ve yeşil kıçlı büyük kalyonda bulunan esirler, gemi personelinin cuma namazı için adaya çıkmalarından yararlanarak geminin halatlarını kesip yelkenlerini açarak Malta'ya firar ettiler.[1]
Abdülkerim Paşa ve diğer mürettebat bu geminin peşine düştüyse de, rüzgârın da firarilerin lehine esmesi neticesinde yakalamaları mümkün olmadı. Bu bilginin Padişah III. Mustafa'ya ulaşmasının ardından, Kaptan-ı derya Abdülkerim Paşa ve kaçırılan geminin komutanı kalyonu boş bırakıp esirlerin kaçmasına sebep oldukları ve kalyonun düşman eline geçmesine yol açtıkları gerekçesiyle ihmallerinden ötürü idam edildi.[2]