Günümüz dünyasında, Balawat Kapıları geniş bir yelpazedeki insanlar için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. İster güncel bilgi arayan profesyoneller, ister bilgilerini genişletmek isteyen öğrenciler, ister yalnızca bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen kişiler olsun, Balawat Kapıları giderek daha fazla çeşitlilik gösteren bir hedef kitlenin dikkatini çekmeye devam ediyor. Bu makalede, Balawat Kapıları ile ilgili en alakalı ve güncel yönleri kapsamlı bir şekilde inceleyeceğiz ve her türden izleyicinin ilgisini çekmeye devam eden bu konu hakkında eksiksiz ve güncel bir bakış açısı sunacağız.
Balawat Kapıları | |
---|---|
![]() | |
![]() | |
Hammadde | Bronz ve ahşap |
Oluşturulma | y. MÖ.860 |
Keşfedilme | 1878 |
Günümüzdeki konumu | British Museum, Walters Sanat Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Musul Müzesi |
Balawat Kapıları, II. Aşurnasirpal (MÖ 883-859) ve III. Şelmanezer (MÖ 859-824) dönemlerine ait olan, Balawat'taki (antik Imgur-Enlil) birkaç binanın ana kapılarını süslemiş üç set bronz levhadır. Bu kapılarda Asur krallarının kahramanlıklarını anlatan anlatı sanatına geniş yer verilmiştir. Bu yüzden, kapılar Yeni Asur İmparatorluğu'nun en önemli sanat eserleri arasında kabul edilir. Asur saray rölyefleriyle de karşılaştırılabilirler. Yeni Asur İmparatorluğu MÖ.614-612 yıllarında çöktüğünde Balawat kenti de yıkıldı. Kapıların tahta kısımları çürüyüp geriye sadece bronz levhaları kaldı. Kapıların ikisi British Museum koleksiyonundadır.[1] Şelmanezer kapısı olarak bilinen üçüncü kapının parçaları ise Louvre Müzesi,[2] Walters Sanat Müzesi[3] ve İstanbul Arkeoloji Müzesinde[4] bulunmaktadır.
Bulunan bazı yazıtlar kapıların sedirden yapıldığını gösterir. Menteşeli değillerdi çünkü devasa çam direklerin döndürülmesiyle açılıyorlardı.[5] Arkeologlar kapıların 6.8 metre yüksekliğinde olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden de British Museum'daki replikaların inşası bu boya göre yapıldı.British Museum'daki kapılar 1878'de Hormuzd Rassam tarafından keşfedildi.[6] Kapılar keşfedildiğinde ahşap kısımları çoktan çürümüş, geriye sadece bronz levha kısımları kalmıştı. Her kapıda 8'er levha var. Bu levhaların toplam uzunluğu 85 cm kadar. Her kapıda sekiz levha bulunuyordu ve bunların toplam uzunluğu 285 fitten fazlaydı. Bu şeritler kapının dış yüzünü ve kapı direğini süsleyip güçlendiriyordu. Şeritlerin 265 fiti British Museum'da, 2 fiti ise Baltimore'daki Walters Museum'da sergileniyor.[3]
Levhalar, MÖ 852 yılında Kral III. Şalmanezer'in Dicle tünelinde Dicle Nehri'nin kaynağını bulduğu önemli bir dini keşfi anlatmaktadır. O zamanlar nehirlerin tanrı olduklarına inanıldığından bu çok önemli bir olaydı.