Günümüz dünyasında, Mükellefiyet çağı çok çeşitli insanlar için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. Toplum üzerindeki etkisi, popüler kültür üzerindeki etkisi ya da akademik alanla olan ilgisi nedeniyle Mükellefiyet çağı kendisini her alanda konuşulan ve tartışılan bir konu olarak konumlandırdı. Bu makalede, Mükellefiyet çağı'in tarihi ve evriminden insanların günlük yaşamları üzerindeki etkisine kadar farklı yönlerini inceleyeceğiz. Ayrıca, bu büyüleyici konuya küresel ve eksiksiz bir vizyon sunmak amacıyla Mükellefiyet çağı hakkındaki farklı bakış açılarını ve görüşleri analiz edeceğiz.
Mükellefiyet çağı; kişinin baliğ olması, yani bülûğa ermiş olması demektir. Kız olsun, erkek olsun aklı başında bulunan bir Müslümana namazın farz olması için büluğ dediğimiz erginlik çağına ermiş olması gerekir. Genellikle erkek çocukları 12-15, kız çocukları ise 9-15 yaşlar arasında erginlik çağına girerler.[1]
Erkek çocuğu büluğa erdiğini, ihtilâm denilen rüyada iken cinsî boşalma ile; kız çocuğu ise aybaşı veya hayız denilen halin ortaya çıkmasıyla yani, rahimden kan gelmesiyle erginlik devresine girmiş olurlar. İnsanın bu devreden sonra namaz, oruç ve hac gibi ibadetleri yerine getirmesi farzdır.