Günümüz dünyasında R. Ç. cinayeti geniş bir kesimin ilgisini çeken bir konu haline geldi. Pek çok yönü ve yaşamın çeşitli alanlarına etkisi ile R. Ç. cinayeti, alandaki uzmanlardan, sonuçlarını keşfetmeye yeni başlayanlara kadar birçok bireyin dikkatini çekti. R. Ç. cinayeti bir kişiye, bir konuya, bir tarihe veya başka bir öğeye atıfta bulunsun, modern toplumdaki önemi yadsınamaz. Bu makalede, R. Ç. cinayeti'in çeşitli boyutlarını derinlemesine inceleyerek önemini, zorluklarını ve geleceğe yönelik olası sonuçlarını analiz edeceğiz.
Roşin Çiçek cinayeti veya kamuoyunda cinsel rüşt yaşını tamamlamadığı için kısaltma adıyla bilinen adıyla R.Ç cinayeti, Diyarbakır'da eşcinsel olduğu için babası ve iki amcası tarafından toplamda on dört yerinden kurşunlanarak öldürülen nefret cinayeti kurbanı 17 yaşındaki eşcinsel çocuğun öldürülmesi olayı. Cinayetten önce eşcinsel olduğu gerekçesiyle ailesi ve yakın çevresi tarafından dışlanarak şiddete maruz kalan ve bu nedenle evden kaçan Roşin Çiçek, 2 Temmuz 2012 tarihinde babası ve iki amcası tarafından öldürülmüştür.[1]
Temmuz, 2012'de[2] Diyarbakır'a bağlı Kayapınar ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki Roşin Çiçek Üç Kuyular mevkiinde eşcinsel olduğu için[3] aile içi şiddete maruz kalarak evden kaçmış[4] ve daha sonra öz baba ve iki amcası tarafından yeri tespit edilip, zorla alıkonularak Üç Kuyular mevkiinde öldürülerek cesedi yol kenarına atılmıştır.
Olayın ardından Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Türkiye'de LGBT hakları örgütlerinin üyeleri ve bazı sivil toplum örgütü temsilcileri izleyici olarak, katil zanlısı iddiasıyla Roşin Çiçek'in anne, baba ve iki amcası katılmış, öldürülen çocuğun annesi katil zanlıların Roşin Çiçek'in amcası ve babası olmadığını iddia etmiştir. 2013 yılında babanın oğlunu öldürdüğünü itiraf ettiği[5] aynı soruşturma ve davalar 10 Şubat 2014 tarihine dek sürmüş ve aynı tarihte tamamlanmış, Roşin Çiçek'in katil zanlısı babasına ağırlaştırılmış müebbet, iki amcasına da müebbet hapis cezası verilmiştir.[6]