Günümüz dünyasında Türkiye'de nefret cinayeti kurbanı LGBT'ler büyük önem kazanmış ve çeşitli alanlarda kapsamlı tartışmalara yol açmış bir konudur. Etkisi toplumda, ekonomide, politikada ve insanların birbirleriyle ilişkilerinde hissedildi. Türkiye'de nefret cinayeti kurbanı LGBT'ler ortaya çıkışından bu yana artan bir ilgi uyandırdı ve karışık görüşlere yol açtı. Bu makalede Türkiye'de nefret cinayeti kurbanı LGBT'ler'in çeşitli yönlerini inceleyeceğiz ve günlük yaşamın farklı yönleri üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Ayrıca Türkiye'de nefret cinayeti kurbanı LGBT'ler'in zaman içinde nasıl geliştiğini ve toplumun bugününü ve geleceğini nasıl şekillendirdiğini inceleyeceğiz.
Türkiye'de on yıllardır LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel ve transseksüel) yönelimli bireylerin kurbanı olduğu cinayetler yaşanmaktadır.[1] Eşcinsellere yönelik nefret söylem ve eylemlerinin ülke genelinde oldukça yaygın olduğu bilinen Türkiye'de, cinayete kurban giden sayısız LGBT bireyden kaynaklandırılabilen nefret suçu kurbanlarının sıralı isim listesi bu sayfada yer almaktadır. [2][3]
Türkiye'de 2002'den bu yana yüze yakın gay, travesti ve transseksüel birey nefret cinayeti kurbanı olmuştur. Bu cinayetlerden en bilinenleri şunlardır.
Üsküdar, İstanbul'da 15 Temmuz 2008 tarihinde babası tarafından kaçarken öldürülmüştür. Ahmet Yıldız cinayeti Türkiye'nin kamu oyuna mal olmuş ilk gey namus cinayetidir.[4] Ahmet Yıldız, cinayetten yaklaşık 1 yıl önce ailesinden tehdit aldığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur.
Mecidiyeköy civarında tanıştığı gençlerle birlikte olmuştur. Gençler bir süre sonra tekrar gelmiş ancak Aziz Çabuk görüştüğü gençler tarafınca vahşice öldürülüp ve gasba uğramıştır. Katilleri yakalandı.
24 Şubat 2006 tarihinde polisi arayan bir vatandaş Şişli, Pangaltı, Eşref Efendi Sokakta bulunan bir evden kötü kokular geldiğini söyledi.[5] İhbar edilen adres günlerdir haber alınamayan eski CNN Türk muhabiri ve gazeteci Baki Koşar’ın eviydi. İş yerine de gitmeyen Koşar’ın iki cep telefonu da kapalıydı. Kapıyı açan polis 32 yerinden bıçaklanarak öldürülen Koşar'ın cesedi ile karşılaştı. Bilgisayardaki yazışmaların incelenmesi sonucu yakalanan 24 yaşındaki katili Serhat Bağlan, cinayeti eşcinsel ilişki teklifi nedeniyle işlediğini söyledi.
37 yaşında işsiz Berç Anahtarcı en son ilişki kurduğu kişi tarafından Kumkapı'da öldürüldü ve gasba uğradı. Katili yakalandı.
Almanya'dan Türkiye'ye dönüş yapan 44 yaşındaki Cemalettin Karakuş, Beyoğlu'ndaki gey barların sürekli müşterilerindendi. Cinayet gecesi iki erkekle bardan ayrıldı. Şişli'de ölü bulunmuş, gasba uğramış, vahşice öldürülmüştür. Katilleri yakalandı.
25 yaşındaki Çağla Joker ve Nalan isimli trans kadınlar, 21 Nisan 2014 tarihinde Beyoğlu'ndaki çalıştıkları evde iki kişinin silahlı saldırısına uğradı, Çağla Joker olay yerinde hayatını kaybetti.[6] Çağla Joker'i kasten öldürmekten yargılanan sanığa verilen müebbet hapis cezası, "haksız tahrik" ve "iyi hal" indirimleriyle sanığın 18 yaşından küçük olması nedeniyle 10 yıla düşürüldü.[7] Sanık, mahkemede verdiği ifadesinde "İki tane bayan zannettiğimiz kişiyle karşılaştık. Pazarlık yaptık. Erkek olduğunu söyledi. Verdiğim parayı geri istedim. Parayı geri vermeyeceğini söyleyerek ağır küfürler etti" demişti.[7]
Ailesinden ayrı olarak Beşiktaş'ta yaşayan 28 yaşındaki mühendis Çetin Çalık, gey bardan evine bir gey partneri ile geldikten sonra işkence edilerek ve defalarca bıçaklanarak öldürülmüştür.[8]
İşçi emeklisi 49 yaşındaki Ekrem Yılmaz, 27 Ağustos 1999 tarihinde evinde ilişkiye girdiği gençler tarafından öldürüldü ancak katilleri bulunamadı.[9]
İstanbul, Harbiye'de gey bar olarak bilinmesi yanında ünlü ve sosyetik kişilerin de sıkça takıldığı gece mekanlarından biri olan Love Dance Point'in o zamanki işletmecilerinden biri olan 24 yaşındaki eşcinsel genç Engin Temel 8 Aralık 2008 tarihinde Şişli'deki evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmüştür. Cinayetin işlendiği dönem televizyonlarda bir çok magazin ve haber programının da konusu olan, türlü türlü komplo teorilerine yol açan cinayetin ardından iş adamlarının da aralarında bulunduğu 467 kişinin sorgusuna başvurulmuş[10] ancak olay aydınlatılamamıştır.
İskenderun, Hatay'da 20 Kasım 2013 tarihinde homofobik bir nefretle 27 yaşındaki Ferhat İlken'in elleri kelepçelenmiş, ayakları bağlanmış, çuval geçirilmiş kafası ezilerek ve boğularak öldürülmüştür. Yakalanan 3 Suriyeli zanlı polis sorgusunun ardından serbest bırakıldı.[11] Zanlı üç Suriye vatandaşından Zekeriye Ghirep cinayeti itiraf ettikten sonra cinayetten 1 ay sonra tekrar tutuklandılar.[12]
2001 yılında Tarlabaşı, Farabi Sokak'ta bulunan garsoniyerinde defalarca bıçaklanarak öldürülmüş halde bulunan Ozan takma ismini kullanan 30'lu yaşlardaki eşcinsel bireyin katilinin daha önce beraber olduğu kişilerden biri olduğu ortaya çıkmıştır.
Harbiye, Şişli'de travesti olarak yaşamını sürdüren, 29 yaşındaki Petro Melikşahoğlu, 16 Şubat 2001 tarihinde Eskişehir'den geldiği belirlenen bir grup tarafından önce cinsel ilişkiye zorlanmış, kabul etmeyince öldürülmüş ve gasp edilmiştir. Katilleri yakalanmıştır.[13]
Eşcinsel olduğu suçlamasıyla aile içi şiddete maruz kaldığı için[14] Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesinde ailesi ile birlikte yaşadığı evden kaçan 17 yaşındaki Kürt kökenli Roşin Çiçek adındaki genç, izini süren babası ve iki amcası tarafından 2 Temmuz 2012[15] tarihinde öldürülerek cesedi yol kenarına atılmıştır. Cinayeti işleyen baba ve amcaları suçlarını itiraf etmiştir. Duruşma sırasında Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve Ceren Kadın Derneği ve birçok LGBT derneği davaya müdahil olma talebinde bulunmuştur.[16] Mahkeme R.Ç'nin babasını ağırlaştırılmış müebbet, amcalarını ise müebbet hapisle cezalandırmıştır.[17]
Turizmci Salem Demircigöz bir erkekle uzun süreli ilişki yaşamış, sevgilisine kendi çalıştığı şirkette iş bulmuş ve ilişkileri bitince sevgilisini işten attırmıştır. Öfkeli genç bir gün geri dönerek eski sevgilisi Salem Demircigöz'ü Beyoğlu'nda öldürmüştür. Polis sorgusunda "Bana cinsel ilişki teklif ettiği için öldürdüm" demiş ancak katil zanlısı olarak tutuklanmıştır.