Şehrengiz

Sonraki yazımızda Şehrengiz'in büyüleyici dünyasına dalacağız. Bugün bunun kökenlerini, gelişimini ve geçerliliğini keşfederek toplumun farklı yönleri üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Şehrengiz'den bu yana, diğer alanların yanı sıra kültür, ekonomi, teknoloji ve politika üzerindeki etkisine tanık olduk. Kapsamlı ve çok boyutlu bir yaklaşımla bu heyecan verici konuya ışık tutmayı, okuyucuya geniş ve zenginleştirici bir vizyon sunmayı amaçlıyoruz.

Şehrengiz, Divan edebiyatında bir şehri ve o şehrin güzellerini anlatan eserlerdir.

Daha çok klasik mesnevî tarzında kaleme alınan bu yapıtlarda tevhid, münacaat, na't gibi Allah'ı, birliğini ve Muhammed'i anlatan kısımlara rastlanmaz. Bu eserlerin başında şehirle ilgili çok umumi bilgiler verilir ve şehre övgü düzülür. Bazen bahar ve tabiat tasvirleri yapıldıktan sonra, bir şehirdeki güzellerin bir veya iki beyitlik tanımları verilir. Bu güzeller güzellikleriyle şehri birbirine kattıklarından eserlere 'Şehr-engiz', yani Şehir Karıştıran denilmiştir.

Türk edebiyatında ilk şehrengizler XVI. yüzyıl başlarında görülmeye başlanmış ve kısa sürede yaygınlık kazanmıştır. Priştineli Mesihi'nin Edirne'ye dair şehrengizinin ilk, Zâtî'nin aynı şehir hakkında kaleme aldığı eserin ise ikinci şehrengiz olduğu sanılmaktadır. Şehrengiz türü XVIII. yüzyılın sonlarında kendine has özelliklerini kaybetmeye başlamış ve klasik şekliyle ortadan kalkmıştır.[1]

Kaynakça

  1. ^ Kaya, Bayram Ali (2010). "Şehrengiz". TDV İslâm Ansiklopedisi. 38. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı. ss. 461-462. 12 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Mayıs 2024.