Bu yazımızda tarihe silinmez bir iz bırakan karakter Cehennemdere'in büyüleyici hayatını inceleyeceğiz. Yıllar geçtikçe, Cehennemdere hayranlık, ihtilaf ve tartışmalara konu oldu ve mirası bugüne kadar yaşıyor. En dikkat çekici başarılarından hayatının en karanlık anlarına kadar, bu figürü bu kadar etkili kılan şeyin ne olduğunu keşfetmek için Cehennemdere'in hayatının tüm ayrıntılarını araştıracağız. Tanıklıklar, belgeler ve analizler aracılığıyla, mirasının kapsamını gerçekten anlamak için Cehennemdere'in kendi zamanındaki ve bugünkü önemine ve etkisine ışık tutmaya çalışacağız.
Cehennemdere Mersin'in Çamlıyayla ilçesinde bir akarsudur.
Bir gözü Çocak dere vadisi tarafından, diğer gözü fındıklıdan gelen sular su çatı denen bölgede birleşir, bu suda bol sayıda kirmizi benekli alabalık yetişir, su çatından devam eden su Pınarlıbük'ten geçer.
Cehennemdere, başlangıç olması yönüyle Bolkar Dağları'nın güney yamaçlarında görülür. Irmak birkaç dere ve gür kaynakla beslenir. Birçok boğazdan geçer, yeni kaynak sularını toplayarak daha aşağıda derin bir boğazda yerin altına dalar ve ileride daha hızlı akarak yer yer çağlayanlar halinde düşerek, yine derin ve dar boğazlardan geçerek, pamukluk mevkiinden geçer ve pamukluk barajı bu su ile beslenir ileride Kadıncık deresi ile birleşir. Cehennemdere vadisi çok aşağıda dar ve derin bir görünüm sergilemektedir. Sebil kasabasına yaklaşık 6 km uzaklıktadır. Bu vadiye stabilize yoldan inilmekte ve burada ulaşım açısından güçlük yaşanmaktadır.
Cehennemdere vadisinin derinliği 400-600 metre arasında değişir. Yemyeşil örtüyle sarılı vadiye indikten sonra derenin kaynağına doğru 3 km sonra yol biter. Cehennemdere vadisinde yemyeşil örtünün, çeşitli çam türleri (Kızılçam–Karaçam), meşe, Toros Göknarı ile az da olsa çalı türü formasyonlarından oluştuğu görülmektedir. Ayrıca çeşitli hayvan türlerini bünyesinde barındırmakla birlikte, Toros Kartalının ayrı bir yeri olduğunu söyleyebiliriz.