Hızır Orucu

Günümüz dünyasında Hızır Orucu, ister bir tartışma konusu olsun, ister ilgili bir karakter olsun, ister simgesel bir tarih olsun, çeşitli alanlarda büyük önem kazanmıştır. Politikada, kültürde, bilimde ya da günlük yaşamda Hızır Orucu kendisini eylemlerimizin ve kararlarımızın gidişatını belirleyen temel bir unsur olarak konumlandırdı. Bu makalede Hızır Orucu'in farklı bağlamlardaki etkisini ve alaka düzeyinin yanı sıra toplumumuz üzerindeki etkisini de analiz edeceğiz. Hızır Orucu ortaya çıkışından bu yana kayda değer bir ilgi uyandırdı ve varlığı bugün tartışma ve yansıma yaratmaya devam ediyor.

Hızır Orucu, Alevi inancında genellikle her yıl Şubat ayının ikinci perşembe günü Hızır günüdür. Salı, çarşamba ve perşembe günleri oruç tutulur. Perşembe günü kurbanlar kesilir, lokmalar dağıtılır. Perşembe gecesi ziyaretlerde mumlar yakılır. Hızır'a adanan bu oruç ardından Hızır Cemi yapılır, oruç boyunca geleneksel olarak Alevi köylerinde sazlar çalınır, deyişler söylenir ve Hızır peygamber ile ilgili hikâyeler anlatılır, oruç ardından kavrulmuş ve öğütülmüş buğday irmiğinden gavut isimli bir pilav pişirilip ortasına tereyağı dökülerek tüm komşularla birlikte dua edilerek yenir.[1]

Kaynakça

  1. ^ "Hızır orucu günleri başladı, Alevi Bektaşi Federasyonu". 21 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Şubat 2013.