Günümüz dünyasında, Pîr Sultan Abdal geniş bir yelpazedeki insanlar için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. Önemi, yarattığı tartışmaların sayısının yanı sıra toplumun farklı alanlarındaki varlığına da yansıyor. Siyasi, sosyal, ekonomik veya kültürel alanda Pîr Sultan Abdal temel bir rol oynar. Pîr Sultan Abdal, insanların günlük yaşamlarına olan etkisinden yeni teknolojilerin geliştirilmesine olan etkisine kadar her yaştan ve her çalışma alanından bireyin ilgisini çekmiştir. Bu yazıda Pîr Sultan Abdal'in farklı boyutlarını ve günümüzdeki önemini derinlemesine inceleyeceğiz.
Pîr Sultan Abdal | |
---|---|
![]() Pîr Sultan Abdal'ın yaşadığı Banaz köyündeki Pîr Sultan heykeli | |
Doğum | Haydar[1] 16. yüzyıl Sivas |
Ölüm | 1547-1590 arası Sivas, Osmanlı İmparatorluğu |
Takma ad | Pîr Sultan |
Meslek | Şair, mutasavvıf |
İkamet | Anadolu |
Dönem | Halk Edebiyatı |
Tür | Tasavvuf |
Pîr Sultan Abdal (Banazlı Âşık Pîr Sultan), 16. yüzyılda Anadolu'da yaşadığı varsayılan Alevi-Bektaşi Türk[2][3][4]/Türkmen[1] âşık, sözlü Türkçe[5] ve âşık halk edebiyatının[6], Alevi inancının en önemli temsilcilerinden Yedi Ulu Ozan'dan biri, zakir ve dede.[7]
Yazılı kaynaklarda Pîr Sultan Abdal'ın gerçekliği veya hayatı üzerine doğrudan bir kayıt bulunmamaktadır.[8][9] Hayatına dair bilgilerin dört kaynağı vardır: kendisine atfedilen deyişler ve nefesler, kendisi hakkındaki başkalarınca söylenen deyiş ve nefesler, sözlü menkıbeler[9] ve döneme ait ve anlatışlara parallellik arz eden Osmanlı Devleti'ne ait emir ve yazışmalar.[1]
Sheridan'a göre Pîr Sultan Abdal, "birincil sözlü kültür" çağında yaratılmış bir sözlü kültür tiplemesidir. Tarihî gerçek bir kişi olmaktan ziyade edebî bir kahramandır.[10]
Buna karşın Pîr Sultan Abdal, tarihsel bir kişilik olarak da ele alınmaktadır.[1][11] Fakat bu çalışmalarda, Pîr Sultan Abdal mahlasının farklı dönemlerde yaşamış birden çok aşıkça kullanıldığı not edilir ve her bir aşık kendi dönemine izole edilerek değerlendirilmeye çalışılır.
Pîr Sultan ya da Pîr Sultan Abdal mahlasını kullanmış altı âşık olduğu düşünülmektedir: III. Murat döneminde Sivas valisi olan Deli Hızır Paşa tarafından idam ettirilen Banazlı Âşık Pîr Sultan,[12] Merzifon ve Çorum yöresinden Pîr Sultan’ım Haydar, Artova'nın Daduk köyünden Abdal Pîr Sultan, aruz vezni ile yazılmış deyişlerin sahibi Pîr Sultan Abdal, Banazlı Pîr Sultan'dan sonra yaşayıp onun asılmasına dair deyişler söyleyen Pîr Sultan Abdal ve asıl adının Halil İbrahim olduğunu belirten Pîr Sultan Abdal'dır.[11] Kaya-Çetin`e göre bu mahlası kullanan âşık sayısı ondur;[13] Bezirci`ye göre ise sekizdir.[1][14]
Makale serilerinden |
Pîr Sultan'ın 16. yüzyıl başında Sivas'ın Yıldızeli ilçesine bağlı Banaz köyünde doğduğu varsayılmaktadır.[8] Pîr Sultan'ın soyunun ise kendisine atfedilen "Benim aslım Horasan'dan Hoy'dandı.," deyişine dayandırılarak İran'ın Batı Azerbaycan eyaletindeki Hoy kenti bölgesinden geldiği düşünülmektedir.[8][1]
I. Süleyman ile İran Şahı I. Tâhmasb zamanında yaşadı. İran şahının tahriki ile Osmanlı Devleti aleyhine olan isyana katıldığı ve İran lehine casusluk yaptığı gerekçesi ile Hızır Paşa tarafından Sivas'ta asıldı. İdam edilerek ölen Pîr Sultan Abdal'ın ölümünün, 1547-1551 ya da 1587-1590 yılları arasındaki bir tarih olduğu sanılmaktadır.[15] Ayrıca Pîr Sultan Abdal şiirlerinde Allah, İslam peygamberi Muhammed, Ali, On İki İmam ve Ehl-i Beyt sevgisini sıkça işlemiştir. Ayrıca sosyal konulara da yer vermiş ve bunları birer sosyal uyarı niteliğinde işlemiştir. Çoğu şiirini nefes tarzında yazmıştır.[15] Alevi bir şair olduğundan Hak-Muhammed-Ali motifini kullanmıştır. Alevi geleneklerine bağlı bir dergâh ortamında yetişmiştir. Alevi ekolü tekke eğitiminin etkisiyle insanlar arasında bu yola çağıran bir şahıs olmuştur. Medrese öğrenimini Erdebil'de görmesine rağmen, diğer bazı halk şairlerinin tersine, Divan edebiyatından hiç etkilenmemiştir.[16]
Pîr Sultan Abdal, Aleviler arasında Yedi Ulular olarak bilinen Yedi Ulu Ozan'dan birisidir. Genellikle Osmanlı bürokrasisine karşı tutumuyla bilinir.[17] Deyişlerinde eski Türk kültürünü ve Alevi inancını yansıtır.[4] Ölümünün ve deyişlerinin etkisiyle kolektif bir bilinç oluşmuş, onun adına birçok şiir, söz, anı oluşturulmuştur. Anadolu halk kültürünün yaşayan bir ögesi olarak görülmüştür.[17]
''İmam Cafer mezhebine uyarız'', ''Kâbe'nin yapısı, bina yapısı / İman etse asilerin hepisi / Beş vakit okunur Ayetü'l-Kürsi'', ''Kur'an'ın kilidi İhlas-ı şerif'', ''Şeriat göğe çekildi / Âlem zulm ile yıkıldı.'' gibi mısralarından inancına dair görüşleri anlaşılmaktadır.[8]
"Çeke sancağı götüre / Şah İstanbul'a otura / Frenk'ten yessir getire / Horasan'da sala bir gün" beytiyle Safevî şahı taraftarı olduğunu dile getirmiştir. "Kangı kitapta var ol Ömer Osman / Kur'an'da okunan Ali değil mi?" mısralarıyla Ömer ve Osman'ın kitapta yeri olmadığını ifade etmiştir.[8]
Sivas'ın Hafik ilçesinin Sofular köyünde yaşayan Pîr Sultan'ın adını duyup ondan feyzalan, daha sonra Sivas valisi olan Hızır Paşa tarafından idam edilmiştir.[18] "Çeke sancağı götüre / Şah İstanbul’a otura" mısralarıyla Safevî Devleti taraftarlığı yapması ve bu yöndeki çabalarının idam edilmesine sebep olması muhtemeldir.[8]
Pîr Sultan hakkında yayınlanan en eski yazı, Mehmet Fuad Köprülü'nün 1928'de Hayat Mecmuası isimli bir dergide Osmanlı alfabesi ile yayımlanan kısa makalesidir. Ertesi yıl ise Köprülü'nün öğrencisi Sadettin Nühzet Ergun, yeni Türk alfabesi ile ilk kapsamlı Pîr Sultan çalışmasını yayımlar.[19]
Ayrıca, opera sanatçısı ve halk müziği araştırmacısı ve icracısı Ruhi Su, Pîr Sultan'ın eserlerinden bazılarını bir albümde toplayarak yorumlamıştır.
In the sixteenth century, Pir Sultan Abdal emerged as a folk hero who raised his poetic voice against oppression and injustice. Among many generations of Turkish rebel poets, he stands as a towering figure.
...when I first encountered the songs of the Turkish Alevi poet Pir Sultan Abdal and other Turkish Alevi aşık-s...
Pir Sultan Abdal dominates the Turkish Alevi-Bektaşi oral lyric tradition in his influence through text and persona and is counted as one of the seven great bards, the yedi ulu ozan, of Alevi-Bektaşi ritual tradition. His deyiş, along with those of Yunus Emre and Karacaoğlan, are commonly regarded as the epitome of the genre and together form the most significant and influential canon of Turkish folk literature.
At the same time, the nationalist emphasis on Turkish cultural heritage granted Alevis recognition for their contributions in this regard, especially their tradition of Turkish poetry and asiks (baglama-playing poet-singers), and Pir Sultan Abdal was certainly one of its shining examples.
Pir Sultan Ocağı'nın yapısına baktığımızda, Pir Sultan Abdal'ın aşıklığı/cem törenlerinde zakirliği yanında, aynı zamanda 'dedelik' gibi bir işlevinin bulunduğu da açıkça anlaşılmaktadır.[ölü/kırık bağlantı]
Pîr Sultan Abdal hakkında tarihî kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır.
Yazılı kaynaklarda Pir Sultan Abdal’ın hayatı üzerine bilgi yoktur. Onun hayatı ile ilgili bilgiler ya kendi şiirlerinden, ya başkalarının söylediği şiirlerden, bir de, halk arasında anlatılagelen menkıbelerden ve söylentilerden öğrenilebilmektedir.
... ve Pir Sultan Abdal’ın “birincil sözlü kültür” çağında yaratılmış sözlü kültür tiplemeleri olarak değerlendirilmeleri gerektiği fikri savunulacak ve bu sözlü kültür tiplemelerinin içinde doğdukları sözlü kültürel bağlamlar ile bu bağlamlarda karşıladıkları işlevlere yönelik bir önermede bulunulacaktır... Bu bağlamda bu figürleri tarihi olmaktan ziyade ede- bi kahramanlar olarak yorumlamak daha yerinde olacaktır.
Eldeki kayıtlara göre, Pir Sultan veya Pir Sultan Abdal tapşırmalı altı şairin olduğu bilinmektedir. Bunlar Banazlı şair Pir Sultan, Merzifon ve Çorum yöresinden “Pir Sultan’ım Haydar” tapşırmalı şair Pir Sultan, Artova’nın Daduk köyünden “Abdal Pir Sultan”, aruz ölçüsüyle yazılmış deyişlerin sahibi “Pir Sultan Abdal”, Pir Sultan’dan sonra yaşayıp, onun asılmasına dair deyişler söyleyen “Pir Sultan Abdal”, asıl adının Halil İbrahim olduğunu belirten “Pir Sultan Abdal”dır (Aslanoğlu, 2016: 29). Asım Bezirci bu sayıyı sekize çıkarır (Yıldırım, 2017:78).
Onunla ilgili olan Hızır Paşa, III. Murat (1574-1595) dönemi paşalarındandır. Divane/Deli Hızır Paşa diye anılır.
Özellikle Anadolu’da Pir Sultan Abdal geleneği oluşmuş ve sayıları 10’a yaklaşan şairin Pir Sultan mahlasını kullandığı tespit edilmiştir.
![]() |
Commons'ta dosyalar |
![]() |
Vikisöz'de alıntılar |